19 Temmuz'da uygulanmaya başlanan geniş kapsamlı sigara içme yasağı sonrası, Türk insanı ilginç yöntemler geliştirmeye başladı. Bu yöntemlerin en ilginci ise, "hortumlu çözüm" oldu.
Kağıthane'de bir kahvehanede uygulanan yöntem görenleri hayrete düşürüyor. Ordulu kahveci Suat Karakaya bulduğu yöntemle kapalı alana içeriye duman yaymadan sigara içebiliyor. Hortumlu yöntemde; ince bir hortumun uçuna bantlanan sigara camdan dışarıya bırakılıyor. Hortumun diğer ucunda ise masa başında oturan müşteriler var. Sigaranın dumanı bu hortum sayesinde çeken müşteriler, hemen yandaki tahliye hortumu ile dışarıya üflüyor. Böylece içeride hiç duman olmuyor. Hortumlu çözümün mucidi ve 15 senelik tiryaki kahveci Suat Karakaya, "Devamlı oyun oynadığımız için ne yapıyoruz. Oyunu yarım bırakıyoruz. Yarım bırakmamak için bu aklımıza geldi. Hortumla nargile geldi aklımıza. Nargileden de esinlendik" diye konuştu
BİR HORTUMDAN ÇEKİYORLAR BİR HORTUMDAN ÜFLÜYORLAR
Kahvehane müşterileri ise, uygulamadan oldukça memnun. 35 senelik tiryaki Naci Ahıs, yazın problem olmadığını kışın ise başka bir yöntem düşüneceklerini söyledi. Ahıs, "Zannederim duvardan hortumun genişliği kadar bir delik açıp öyle çıkaracağız hortumu dışarıya. Yine içeceğiz yani " şeklinde konuştu. Sigara yasağı mağdurlarından Murat Keleşoğlu ise, " Vallahi iyi bir yöntem. Tek çaresi bu. Başka bir çaresi yok bunun. Yetkililere sesleniyoruz. En azından bölme yapılsın " diye konuştu.
"MECBUREN HER MASAYA BİR HORTUM ÇEKECEĞİM"
Kahvehanenin ortağı Mehmet Kayadibi de bir tiryaki. Kayadibi, hortumlu çözüm yöntemi için, " Demokrasilerde çareler tükenmez. Biz şimdilik hortumla idare ediyoruz" dedi. Yetkililerin kıraathanelerde sigara içilecek ve içilmeyecek bölümler yapması gerektiğini söyleyen Kayadibi, "Kapalı alanlarda içilmeyecek diye devam ederlerse, biz de bu hortumları çekeceğiz müşterilerimize " diye konuştu. Tiryakilerin kışın sigara içmek için her zaman dışarı çıkamayacağını söyleyen Kayadibi, "Başka bir tarafta sigara içilemediğine göre, mecburen her masaya bir hortum çekeceğiz " diye konuştu.
"GÜNDE 1 MASAYLA OCAĞI KAPATIYORUM"
Sigara yasağının başlamasından sonra işlerin daha da kötüye gittiğini söyleyen Kayadibi, " Sigara yasağını koydular. Benim 5 masam dolu oluyordu. Ben günde bir masayla ocağı kapatıyorum" şeklinde konuştu. Dumanı içeriye vermediği için yöntemin cezası olmadığını öne süren Kayadibi, denetleme sonrasında net sonucun ortaya çıkacağını söyledi.
Kağıthane'de bir kahvehanede uygulanan yöntem görenleri hayrete düşürüyor. Ordulu kahveci Suat Karakaya bulduğu yöntemle kapalı alana içeriye duman yaymadan sigara içebiliyor. Hortumlu yöntemde; ince bir hortumun uçuna bantlanan sigara camdan dışarıya bırakılıyor. Hortumun diğer ucunda ise masa başında oturan müşteriler var. Sigaranın dumanı bu hortum sayesinde çeken müşteriler, hemen yandaki tahliye hortumu ile dışarıya üflüyor. Böylece içeride hiç duman olmuyor. Hortumlu çözümün mucidi ve 15 senelik tiryaki kahveci Suat Karakaya, "Devamlı oyun oynadığımız için ne yapıyoruz. Oyunu yarım bırakıyoruz. Yarım bırakmamak için bu aklımıza geldi. Hortumla nargile geldi aklımıza. Nargileden de esinlendik" diye konuştu
BİR HORTUMDAN ÇEKİYORLAR BİR HORTUMDAN ÜFLÜYORLAR
Kahvehane müşterileri ise, uygulamadan oldukça memnun. 35 senelik tiryaki Naci Ahıs, yazın problem olmadığını kışın ise başka bir yöntem düşüneceklerini söyledi. Ahıs, "Zannederim duvardan hortumun genişliği kadar bir delik açıp öyle çıkaracağız hortumu dışarıya. Yine içeceğiz yani " şeklinde konuştu. Sigara yasağı mağdurlarından Murat Keleşoğlu ise, " Vallahi iyi bir yöntem. Tek çaresi bu. Başka bir çaresi yok bunun. Yetkililere sesleniyoruz. En azından bölme yapılsın " diye konuştu.
"MECBUREN HER MASAYA BİR HORTUM ÇEKECEĞİM"
Kahvehanenin ortağı Mehmet Kayadibi de bir tiryaki. Kayadibi, hortumlu çözüm yöntemi için, " Demokrasilerde çareler tükenmez. Biz şimdilik hortumla idare ediyoruz" dedi. Yetkililerin kıraathanelerde sigara içilecek ve içilmeyecek bölümler yapması gerektiğini söyleyen Kayadibi, "Kapalı alanlarda içilmeyecek diye devam ederlerse, biz de bu hortumları çekeceğiz müşterilerimize " diye konuştu. Tiryakilerin kışın sigara içmek için her zaman dışarı çıkamayacağını söyleyen Kayadibi, "Başka bir tarafta sigara içilemediğine göre, mecburen her masaya bir hortum çekeceğiz " diye konuştu.
"GÜNDE 1 MASAYLA OCAĞI KAPATIYORUM"
Sigara yasağının başlamasından sonra işlerin daha da kötüye gittiğini söyleyen Kayadibi, " Sigara yasağını koydular. Benim 5 masam dolu oluyordu. Ben günde bir masayla ocağı kapatıyorum" şeklinde konuştu. Dumanı içeriye vermediği için yöntemin cezası olmadığını öne süren Kayadibi, denetleme sonrasında net sonucun ortaya çıkacağını söyledi.
Hadise - Evlenmeliyiz
Sevgilisi Sinan Akçıl'ın yaptığı 'Evlenmeliyiz' şarkısıyla çıkış yapan Hadise sahnede bambaşka biri olduğunu söylüyor: Allah beni sahnede olmam için yaratmış. En üzüntülü günümde bile sahnede her şeyden koparım!
Kelebeklerin sırrı çözüldü!
Her yıl Sakarya'da köprüye üşüşerek kar görüntüsü yaratan 'kelebeklerin' sırrı çözüldü.
Sakarya Nehri’nde erginleşerek sudan çıkan milyonlarca sinek, Sakarya Köprüsü’nü ve Adapazarı’nın bazı sokaklarını kaplayarak adeta kar görüntüsü yarattı.
Her yıl temmuz ayında Köprübaşı Mahallesi’ndeki Sakarya Köprüsü yakınlarında toplanan milyonlarca kanatlı, ilginç görüntüler oluşturuyor. Halk arasında ’söğüt kelebeği’ olarak bilinen kanatlıların, aslında iki yıl içinde erginleşerek çiftleşmek amacıyla sudan çıkan ’bir gün’ sinekleri olduğu bildirildi.
"BUNLAR KELEBEK DEĞİL"
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Savaş Canbulat, gazetecilere yaptığı açıklamada, her yıl belli dönemde ortaya çıkan ve havada uçuşarak ilginç görüntüler oluşturan kanatlıları incelediğini belirterek, kamuoyunda bilinenin aksine kanatlıların kelebeklerle ilgisinin olmadığını kaydetti.
Kelebeklerin tırtıldan dönüştüğüne dikkati çeken Doç. Dr. Canbulat, milyonlarca tırtılın istilası durumunda çevrede herhangi bir tarım ürünü yetiştirilemeyeceğini ifade ederek, şunları söyledi: "Bunlar kelebek değil. Her yıl temmuz ayında görülen doğa olayı aslında erginleşerek sudan çıkan ’bir gün’ sineklerinin çiftleşme törenidir. Latince adıyla ’Ephemeroptera’ dediğimiz ’bir gün’ sinekleridir. Çünkü etrafta bu kadar çok kelebek ergeni olsaydı, yavru aşamasında tırtıl denen yavruları çevrede büyük katliam yapardı. Burada söğüt, kavak, meşe ve fındık gibi herhangi bir tarım bitkisi yetiştirmemiz imkansız olurdu. Bunlar 2 yıl içinde sudaki gelişimlerini tamamlarlar ve akşam üzeri su kıyısından karaya çıkarlar. Karaya çıkan sineklerin erkek ve dişileri daha sonra çiftleşme uçuşuna çıkar. Erginleri bir gün yaşar.
Bir günden sonra erkekleri hemen dişileri de tekrar Sakarya Nehri’ne bıraktıktan sonra hepsi ölür. Geri dönemeyenler de ölecektir. Bu kadar çok yumurta taşımalarından dolayı kötü bir koku yayarlar." Geçmiş yıllara oranla bu yıl daha büyük sinek istilasıyla karşılaştıklarını belirten Canbulat, sözlerini şöyle tamamladı: "Bir gün sinekleri larva döneminde sudaki balıkların en önemli besin kaynağıdır. Son yıllarda artan kirlilik, balık popülasyonun azaldığını ve su içinde sineklerle beslenecek fazla canlı kalmadığını gösterir. 12 yıllık meslek hayatımda ilk defa Sakarya Nehri’nde görülen bu kadar büyük bir popülasyonla karşılaşıyorum. Dünyanın başka bir yerinde böyle bir doğa olayı ile karşılaşmadım. Rüzgar sirkülasyonu kesildiğinde toplanırlar ve güneyden kuzeye esen rüzgarla tüm sokakları kaplıyorlar."
Her yıl Sakarya'da köprüye üşüşerek kar görüntüsü yaratan 'kelebeklerin' sırrı çözüldü.
Sakarya Nehri’nde erginleşerek sudan çıkan milyonlarca sinek, Sakarya Köprüsü’nü ve Adapazarı’nın bazı sokaklarını kaplayarak adeta kar görüntüsü yarattı.
Her yıl temmuz ayında Köprübaşı Mahallesi’ndeki Sakarya Köprüsü yakınlarında toplanan milyonlarca kanatlı, ilginç görüntüler oluşturuyor. Halk arasında ’söğüt kelebeği’ olarak bilinen kanatlıların, aslında iki yıl içinde erginleşerek çiftleşmek amacıyla sudan çıkan ’bir gün’ sinekleri olduğu bildirildi.
"BUNLAR KELEBEK DEĞİL"
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Savaş Canbulat, gazetecilere yaptığı açıklamada, her yıl belli dönemde ortaya çıkan ve havada uçuşarak ilginç görüntüler oluşturan kanatlıları incelediğini belirterek, kamuoyunda bilinenin aksine kanatlıların kelebeklerle ilgisinin olmadığını kaydetti.
Kelebeklerin tırtıldan dönüştüğüne dikkati çeken Doç. Dr. Canbulat, milyonlarca tırtılın istilası durumunda çevrede herhangi bir tarım ürünü yetiştirilemeyeceğini ifade ederek, şunları söyledi: "Bunlar kelebek değil. Her yıl temmuz ayında görülen doğa olayı aslında erginleşerek sudan çıkan ’bir gün’ sineklerinin çiftleşme törenidir. Latince adıyla ’Ephemeroptera’ dediğimiz ’bir gün’ sinekleridir. Çünkü etrafta bu kadar çok kelebek ergeni olsaydı, yavru aşamasında tırtıl denen yavruları çevrede büyük katliam yapardı. Burada söğüt, kavak, meşe ve fındık gibi herhangi bir tarım bitkisi yetiştirmemiz imkansız olurdu. Bunlar 2 yıl içinde sudaki gelişimlerini tamamlarlar ve akşam üzeri su kıyısından karaya çıkarlar. Karaya çıkan sineklerin erkek ve dişileri daha sonra çiftleşme uçuşuna çıkar. Erginleri bir gün yaşar.
Bir günden sonra erkekleri hemen dişileri de tekrar Sakarya Nehri’ne bıraktıktan sonra hepsi ölür. Geri dönemeyenler de ölecektir. Bu kadar çok yumurta taşımalarından dolayı kötü bir koku yayarlar." Geçmiş yıllara oranla bu yıl daha büyük sinek istilasıyla karşılaştıklarını belirten Canbulat, sözlerini şöyle tamamladı: "Bir gün sinekleri larva döneminde sudaki balıkların en önemli besin kaynağıdır. Son yıllarda artan kirlilik, balık popülasyonun azaldığını ve su içinde sineklerle beslenecek fazla canlı kalmadığını gösterir. 12 yıllık meslek hayatımda ilk defa Sakarya Nehri’nde görülen bu kadar büyük bir popülasyonla karşılaşıyorum. Dünyanın başka bir yerinde böyle bir doğa olayı ile karşılaşmadım. Rüzgar sirkülasyonu kesildiğinde toplanırlar ve güneyden kuzeye esen rüzgarla tüm sokakları kaplıyorlar."
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)